|
|
|
|
|
 |
|
 |
Ağla Yüreğim
Akşam olur
Bir başıma kalınca
Bu yerde...
Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner...
İçimde
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir
Ormanlar bir bir yanar.
Eğil başım
Sen..
Öne eğil....
Bunca yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Sevdiğim.....
Kaybetmeyince
İnsan
Bilmezmiş
Elindeki nimetin kıymetini.
Ağla yüreğim kendi haline
Sen
Şimdi ağla..
***BOZO***
Büyük Sevdalar
Son zamanların
En büyük sevdalarını,
Yaşıyorum ben.
Sokaklara indim
Kapı kapı.. dolaştım
Acıların sevdaların
Girmediği ev aradım
Bulamadım.!
Kendimi Dağlara vurdum
Ferhatı gördüm.
Koştum çöllere
Dolaşırken Mecnundan
Keremi sordum..
Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben.
Ay'a..Yıldızlara gittim
Şirin'i,Aslı'yı,Leyla'yı sordum
Kor Ateşler içinde
Yanan yürekleri
Güneşte gördüm..
Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..
En çok bahar kokulu
Kadınları sevdim.!
Buğulu gözlü kadınları
Bir başka sevdim..
Beni yakan her güzeli
Aslı,Şirin,Leyla sandım.!
Son zamanların
En büyük Sevdalarını
Yaşıyorum ben..
Ozanlara,şairlere
Eli kalem tutan kimi.
Gördüysem..
Acının ilacını sordum.!
Ateş yağmurundan
Kavrulmuş gözlerinde
Kendi yansımamı gördüm..
Son zamanların
En büyük sevdalarını
Yaşıyorum ben..
Dağa,taşa,karıncaya
Yaşayan her varlığa
Aşık oldum..!
Çılgınlar gibi sevdim
Büyük aşklar,ihanetler yaşadım.!
***BOZO***
|
|
Güneşi Görsün Solgun Yüzler
Özlemler damla damla
Süzülsün imbiklerden
Umut olsun
Kan çiçekleri
Açan yüreklerde
Kalmasın gözlerde
Günbatımı hüzünler
Açmayı unutmasın
Goncalar
Gülden alsın rengini
Yanaklar
Dağılsın karabulutlar
Güneşi görsün
Umutla bekleyen
Solgun yüzler
***BOZO*** |
|
Ben Sana Mecburum
ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum
ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski istanbul mudur?
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur |
***BOZO***
Her Şey Sende GizliYerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
***BOZO***
Kanıyor Sensizliğim 'değil bu anılacak şey değil...'
Okşayarak getirirdin teneke kutularda
dokunun derdin kolonya neymiş
dokunurduk hafiften
kokular yayılırdı, ağır eylül akşamlarına
Beslemesin diye anneler:
çocukların postallarda büyütülüp
kanlarının, zor ağacına vuran
şafak rüzgârlarında kurutulduğu günlerdi
Kururdu kanım
düşünemezdim, fesleğenleri ellerinin
dokunduğu yerden öpmenin değerini
Göndermek istemezdin bilirdim
korkularındı sokak, yitirdiğin güvendi
ne zaman gidecek olsam
kısık ateşlerde, uzun çaylar demlerdin
1 Mayıs sabahı şimdi
bayramlık simlerini salıyor güneş
humuslaşan kentin sokaklarına
Yürüyoruz... üniversite, fabrika
biraz zamana sildirmiş
yağmura yıkatmış biraz dipçik izini
yakasında rozet gibi panzer gölgesi
Uzatıyorum elimi resmine
acıyor tenim
özlemin törpü tinimde kanıyor sensizliğim |
|
***BOZO***
Beni mi SeviyorsunKadın adamı çok seviyordu...
Yemyeşil ovalarını verdi adama
Yaşam fışkıran.
Beni seviyor musun?
Evet, dedi adam...
Güneşini, ayını verdi kadın
Yıldızları taktı bir bir adamın omuzlarına...
Beni seviyor musun?
Tabii, dedi adam...
Kadın çağladı
Gürül gürül akan pınarını verdi adama.
Beni seviyor musun?
Elbette, dedi adam...
Kadın bağlandı
Yaşam ipini adama verdi.
Bir oldular tek oldular adamla.
Beni seviyor musun?
Biliyorsun, dedi adam...
Kadın dağlarını verdi adama
Tırmandılar doruklara.
Beni seviyor musun?
Aşağılara baktı adam zirveden
Başkalarını gördü
Sustu adam...
Ağladı kadın...
Gözyaşını verdi adama
Almadı adam...
Kadın onurunu verdi adama
Şaşırdı adam...
Sordu yine usulca kadın
Beni mi seviyorsun?
Onu da seviyorum seni de, dedi adam...
Sustu kadın, sustu
Verecek bir şeyi kalmadığında...
Senin yüreğine ihtiyacım var, dedi adam
Başkasını sevebilmek için...
Çıkarıp yüreğini verdi kadın.
Korktu adam...
Beni sevmiyor musun, dedi adam.
Sesi yoktu kadının söyleyemezdi.
Gözleri yoktu kadının ağlayamazdı.
Kalbi yoktu kadının sevemezdi.
Onuru yoktu kadının yaşayamazdı...
***BOZO***
Dokunamam ki...!
boz bulanık bir hayat, kar altında
avuçlarıma demir ayazı düşüren
intiharlar kuşanıyorum
belki bir kaçış, soyunarak sürgüne
gitmek ömrümün arka sokaklarına
bu bendeki göçebe ıssızlığı kimliksiz adreslerde
yazgıdır o küçük dünyama
yalnızlığı ölümsüz kılan, yarası saklı düşlerim
ördü ömrümün ağlarını acıyla
yaralarım demlendi kül rengi mahzenlerde
yitik mutluluklar diyarında
anılarımı, iklimsiz mevsimlere
tutkularımı, gölgelerin kanadına
sesimi, gecenin alaca karanlığına gömdüm
döküldü gözlerimden
her biri çiy tanesi umutlarım
şimdi üşüyorlar bir yerlerde
zemheridir bedenim
dokunamam ki...
yazdım adımı kumlara
dalgaları bekliyorum
gitmelere çeyrek var
haydi...
|
***BOZO***
Hasretinden Prangalar EskittimSeni, anlatabilmek, seni,
iyi cocuklara,kahramanlara,
haldan bilmez kahpe yalana
Seni, anlatabilmek seni,
Namussuza, haldan bilmez,
Kahpe yalana.
Ardarda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|